Bebeğin doğum haftasına göre, doğum ağırlığı ve/veya doğum boyunun ortalamadan küçük olmasına Küçük Doğan Bebek (SGA) denir.
Dünyada her yıl doğan bebeklerin yaklaşık %10-15’i yani yaklaşık 20 milyonu küçük doğan bebektir.
Türkiye'de yıllık doğum sayısı ortalama 1,2-1,3 milyon civarındadır. Bu oran (%10-15) üzerinden hesaplandığında, her yıl yaklaşık 120.000-195.000 arasında bebeğin küçük doğduğu tahmin edilebilir.
Küçük doğan bebeklerde, hem çocuk hem de erişkin yaşlarda sağlık problemleri görülme riski daha yüksektir.
Küçük doğan bebeklerin doğum ağırlığı ve/veya doğum boyunun, doğum haftasına göre küçük olmasının birçok nedeni vardır. Bu nedenler 3 ana kategoriye ayrılabilir:
Yetersiz Beslenme: Annenin yetersiz beslenmesi, anne karnındaki bebeğin yeterli besin alımını etkiler ve böylelikle bebek, haftasına göre küçük doğabilir.
Enfeksiyonlar: Gebelik sırasında annenin geçirdiği enfeksiyonlar (toksoplazma, kızamıkçık gibi), bebeğin büyümesini engelleyebilir.
Kronik Hastalıklar: Annenin diyabet, yüksek tansiyon veya kalp hastalığı gibi sağlık sorunları, bebeğin anne karnında büyümesini olumsuz etkileyebilir.
Sigara ve Alkol Kullanımı: Annenin özellikle gebe iken sigara içmesi veya alkol tüketmesi, plasentayı etkileyerek anne karnındaki bebeğin gelişimini bozar.
İlaç Kullanımı: Bazı ilaçlar, anne karnındaki bebeğin büyümesini olumsuz etkiler.
Plasenta Problemleri: Plasenta problemleri, anne karnındaki bebeğe yeterli besin ve oksijen gitmesini engelleyerek bebeğin küçük doğmasına neden olabilir.
Genetik Faktörler: Ailenin genetik yapısı, bebeklerin daha küçük doğmasına neden olabilir.
Anomaliler: Bazı doğumsal anormallikler veya genetik bozukluklar, bebek büyümesini bozabilir.
Çoklu Gebelikler: İkiz veya üçüz gibi çoklu gebeliklerde, bebekler genellikle daha küçük doğar.
Erken doğum (prematürite): Erken doğum (prematürite), bebeğin büyüme sürecini tamamlayamadan doğmasıdır.
Bebeğin küçük doğması, bebeğin sağlığı açısından önemli bir durumdur; bu nedenle, riskli gebeliklerin belirlenmesi ve izlenmesi, anne ve bebek sağlığı için önemlidir.
Küçük doğan bebekler, gebelik haftasına göre beklenenden daha küçük olan bebeklerdir. Bu çocuklar, hayatının değişik evrelerinde çeşitli sağlık problemlerinin ortaya çıkması risklerini taşırlar:
Yenidoğan Dönemindeki Riskler:
Küçük doğan bebeklerde, yenidoğan döneminde çok ciddi ve çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Beslenme Problemleri:
Küçük doğan bebeklerde emme güçlükleri, yetersiz kilo alımı ve malnütrisyon riski yüksektir.
Sarılık:
Küçük doğan bebeklerde sarılık gelişme olasılığı artar, bu da karaciğerin yeterince çalışmamasından kaynaklanabilir.
Solunum Problemleri:
Küçük doğan bebeklerde akciğer gelişimi yeterli olmadığı için solunum zorluğu ve solunum sıkıntısı riski fazladır.
Enfeksiyon:
Küçük doğan bebeklerin bağışıklık sistemleri zayıf olabilir, bu da enfeksiyonlara karşı duyarlılıklarını artırır.
Kan Şekeri Düşüklüğü (Hipoglisemi):
Küçük doğan bebeklerin yaklaşık üçte birinde, doğumdan sonra kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) görülür. Kan şekeri düşüklüğünün (hipoglisemi) başlıca nedenleri, depo enerjisinin (glikojen depoları) ve yağ depolarının az olmasıdır.
Düşük Isı (Hipotermi):
Kafa çevrelerinin nispeten büyük olması, vücut yüzeyinin fazla olması ve cilt altı yağ dokusunun az olması nedeniyle küçük doğan bebeklerde ısı kaybı fazla olmaktadır ve bundan dolayı düşük ısı (hipotermi) riski fazladır.
Gelişim Problemleri:
Küçük doğan bebekler motor ve bilişsel gelişim sorunları yaşayabilirler. Emzirmenin gelişim basamaklarına olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir.
Diğer Ciddi Problemler:
Küçük doğan bebeklerin kalp ve damar sorunları yaşama riski yüksektir.
Küçük doğan bebeklerin ölüm riski, gebelik haftasına göre normal boy ve vücut ağırlığında doğanlara göre daha fazladır. Özellikle küçük doğan bebekler bir de erken doğmuşsa (prematüre ise) ölüm riski daha da artar.
Bu nedenle, küçük doğan bebeklerin sağlık durumu ve gelişimleri, doğumdan sonra yakından izlenmeli ve gerekli destek sağlanmalıdır.
Süt Çocukluğu Dönemindeki Riskler:
Küçük doğan bebeklerde, süt çocuğu döneminde çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Beslenme Problemleri:
Yaşamın ilk 2 yılında küçük doğan çocuklar için en önemli noktalardan biri, sağlıklı beslenmedir. Küçük doğan çocuklar, sağlıklı beslenme ile yaşıtlarını yakalayabilirler. Ayrıca sağlıklı beslenme, kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi), aşırı kilo alımı ve bilişsel fonksiyon bozuklukları gibi problemlerin ortaya çıkmasını önlenebilir.
Ancak küçük doğan bebeklerde beslenme problemleri sıkça görülür. Bu bebekler, beslenme ve kilo alma konusunda zorluk yaşayabilirler. Küçük doğan bebek ve çocuklarda, emme güçlükleri nedeniyle yeterince süt alamayabilirler. Ayrıca bu bebek ve çocuklar, enfeksiyon ve diğer sağlık problemlerine daha yatkın olabilirler. Bu durumlar da beslenme problemlerini artırabilir. Beslenme problemleri de, çocukların büyüme ve gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenlerden dolayı, küçük doğan bebeklerin beslenme durumu dikkatle izlenmeli ve gerekli durumlarda özel beslenme stratejileri uygulanmalıdır.
Boy Kısalığı:
Küçük doğan bebekler, doğumdan sonra hızlı bir büyüme dönemine girerek normal yaşıtlarını yakalamaya çalışırlar. Küçük doğan bebeklerin %85-90’ı 6-24 ay içinde hızlı bir büyüme gösterir. Hızlı büyüme, özellikle 3 - 6 ay arasında en fazla olmaktadır. İlk 6 ayda belirgin uzama olur ve genellikle hızlı büyüme dönemi 2 yaşında tamamlanır. Küçük doğan bebeklerin %85’inin boyu, 2 yaşında yaşıtlarını yakalar.
Obezite ve Metabolik Problemler:
Küçük doğan bebeklerde sağlıklı büyüme esnasında, boy, kilo ve yağsız kas kitlesi orantılı olarak artmaktadır. Yani tüm vücut orantılı olarak büyümektedir.
Boya göre vücut ağırlığı, daha önce normali yakalar. Ancak küçük doğan bebeklerde doğum sonrası kilo alımı ne kadar fazla ve hızlı olursa, uzun vadede obezite, insülin direnci, diyabet, Metabolik Sendrom, yaşlanma ve kalp-damar hastalıkları riski o derecede artar.
Emzirmenin, obezite geliştirme riskine karşı koruyucu olduğu gösterilmiştir.
Özellikle ilk 2 yaşında çok fazla kilo alan ve/veya ailesinde çok fazla diyabetli bireylerin olduğu çocuklara, sağlıklı beslenmeli ve düzenli fiziksel aktivite teşvik edilmelidir. Çünkü bu çocuklarda, insülin direnci, diyabet, tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği, Metabolik Sendrom ve kalp-damar hastalıkları daha sık görülmektedir.
Tüm bu nedenlerden dolayı, küçük doğan çocuklar yetersiz beslenme, büyüme geriliğini ve aşırı kilo alımından korunmak için düzenli olarak yakından izlenmesi gerekir.
Çocukluk Dönemindeki Riskler:
Küçük doğan bebeklerde, ilerleyen yaşlarda çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Boy Uzaması:
Küçük doğan bebeklerin %85-90’ı 6-24 ay içinde hızlı bir büyüme gösterir. Küçük doğan bebeklerin %85’inin boyu, 2 yaşında yaşıtlarını yakalar.
Erken (prematüre) ve küçük doğan bebeklerin hızlı uzaması, 4 yaşına kadar sürebilir.
Küçük doğan bebek 3 yaşına kadar yaşıtlarını yakalamamış ve hala kısa ise, erişkin yaşlarda da kısa olma riski 5-7 kat artmaktadır.
Ancak küçük doğan bazı bebeklerde ilerleyen yaşlarda da boy kısalığı ve kilo azlığı devam eder. Hatta küçük doğan bebeklerin %10-15’inin boyu, erişkin yaşlara kadar kısa olarak (3 persentil altında) devam eder.
Bilişsel ve Nörolojik Problemler:
Küçük doğan bebeklerin çoğunluğunda doğum öncesi ve sonrası beynin normal büyümesi söz konusudur. Yani beyin, küçük doğan bebeklerde mümkün olduğunca korunur.
Ancak küçük doğan bebeklerde yetersiz beslenme veya beslenme bozukluğu gibi problemler olursa beyin fonksiyonları olumsuz etkilenir.
Özellikle çok erken (prematüre) ve küçük doğan bebeklerde, gelişmede gecikme, konuşma problemleri, davranış problemleri, bilişsel fonksiyon bozuklukları, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve öğrenme güçlükleri gelişme risk yüksektir.
Küçük doğan çocukların okul başarısı da düşük olabilmektedir. Özellikle çocuk ne kadar küçük doğmuşsa, okul başarısı o derece düşük saptanabilir. Diğer tarafta büyümeyi yakalayan çocuklarda, okul başarısı yüksek saptanmaktadır.
Küçük doğan çocuklarda stres ve depresyon gibi psikiyatrik problemler sık görülebilir.
Ergenlik Problemleri:
Küçük doğan çocuklarda, normal ergenlik gelişimi söz konusudur. Ancak bazı çocuklarda ergenlik biraz daha erken başlayabilir.
Erken doğan kız çocuklarında ilk adet, yaşıtlarına göre 5-10 ay önce başlayabilmektedir.
Özellikle hızlı kilo alımı ve büyümeyi yakalaması olan küçük doğan çocuklarda, erken kıllanma (prematüre adrenarş) riski yüksektir. Özellikle bebek ne kadar küçük doğmuşsa, erken kıllanma riski o derece yüksektir. 3 yaşına kadar hızlı kilo almış olan küçük doğan bebeklerde de erken kıllanma riski yüksektir.
Tiroid Fonksiyon Bozuklukları:
Özellikle erken ve küçük doğan bebeklerde tiroid fonksiyon bozuklukları sık görülür.
Kansızlık ve Vitamin Eksiklikleri:
Küçük doğan bebeklerde kansızlık, demir eksikliği, D vitamini eksikliği, B12 vitamini eksikliği, folik asit eksikliği ve çinko eksikliği sık görülebilmektedir. Bu nedenle küçük doğan çocukların düzenli kontrolü ve laboratuvar değerlendirmesi çok faydalı olacaktır.
Kemik Kalitesi (Kemik Mineral Yoğunluğu) Düşüklüğü:
Küçük doğan çocukların Kemik Kalitesi (Kemik Mineral Dansitesi) yaşıtlarına göre biraz daha düşüktür.
Metabolik Problemler:
Küçük doğan çocuklar özellikle 2 yaşına kadar hızlı kilo alması durumunda, obez olma riski fazladır. Obezite özellikle çocukluk döneminde (3-6 yaşları) veya ergenlikte (12-18 yaşları) gelişebilir. Küçük doğan çocuklar, büyüme dönemlerinde izlenmeli ve uygun beslenme ve aktivite alışkanlıkları teşvik edilmelidir. Erken tanı ve müdahale, obezite riskini azaltabilir.
Küçük doğan çocuklarda, doğumdan itibaren kademeli olarak insülin direnci gelişir. Hatta 4 yaşından önce bile insülin direnci saptanabilir. Küçük doğan çocuklarda insülin direnci, hızlı kilo alan ve obez çocuklarda daha şiddetli olmaktadır. Özellikle kilo fazlalığı ve obez olan çocuklar ile ailesel yatkınlığı olan çocuklarda, insülin direnci, diyabet, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, Metabolik Sendrom ve kalp-damar hastalığı riski yüksektir.
Diğer Olası Problemleri:
Küçük doğan bebeklerde kalp-damar hastalıkları, tansiyon yüksekliği, astım, solunum problemleri, görme problemleri ve işitme problemleri sık görülür.
Bu nedenle, küçük doğan çocukların büyüme ve gelişmeleri ile gelişebilecek olası sağlık problemleri için, dikkatle izlenmesi ve zamanında müdahale edilmesi oldukça önemlidir.
Yetişkin Yaşlardaki Riskler:
Küçük doğan bebeklerde, erişkin yaşlarda çeşitli sağlık ve psikososyal problemler ortaya çıkabilir.
Boy Kısalığı:
Küçük doğan bazı çocuklarda erişkin yaşlarda da boy kısalığı ve kilo azlığı devam eder. Hatta küçük doğan çocukların %10-15’inin boyu, erişkin yaşlara kadar kısa olarak (3 persentil altında) devam eder.
Metabolik Problemler:
Küçük doğan çocuklarda, ilerleyen yaşlarda obezite, insülin direnci, diyabet, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği ve Metabolik Sendrom gelişme riski yüksektir. Çocuk ne kadar küçük doğmuşsa, risk o derece fazladır. Özellikle 2,5 kg'ın altında doğan bebeklerde olan risk en fazladır. Diğer taraftan küçük doğan bebekler ilk yıllarda hızla kilo alırsa, riski daha yüksek olmaktadır.
Bilişsel Problemler:
Küçük doğan kızlarda, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve bilişsel işlevlerde azalma görülebilir.
Psikolojik Problemler:
Küçük doğan çocuklarda stres ve depresyon gibi psikiyatrik problemler sık görülebilir.
Diğer Olası Problemleri:
Kalp-damar hastalıkları, tansiyon yüksekliği, astım, solunum problemleri, polikistik over sendromu, kalp-damar hastalıkları görme problemleri ve işitme problemleri, inme sık görülür. Ayrıca kadınlarda doğurganlık sorunları ve erkeklerde sperm kalitesi ile ilgili problemler gelişebilir.
Bu nedenle, erişkin yaşlarda da gelişebilecek olası sağlık problemleri için küçük doğan çocuklar, dikkatle izlenmesi ve zamanında müdahale edilmesi sağlık ve yaşam kalitesi açısından oldukça önemlidir.
Küçük doğan bebeklerin %85-90’ı 6-24 ay içinde hızlı bir büyüme gösterir. Küçük doğan bebeklerin %85’inin boyu, 2 yaşında yaşıtlarını yakalar.
Doğum haftasına göre yenidoğan bebeğin, hem doğum boyu hem de doğum kilosu düşük ise ileri yaşlarda da yaşıtlarına göre boyunun kısa kalma riski yüksektir. Küçük doğan bebeklerin %10-15’inin boyu, erişkin yaşlara kadar kısa (3 persentil altında) devam eder.
Özellikle çok erken (28 haftadan önce) ve ciddi şekilde küçük doğan çocuklar ile anne-babası kısa olan çocukların kısa kalma riskleri çok fazla olduğu için daha yakından ve sık izlenmelidir
Küçük doğan bebeklerin boylarının kısa kalmasının çok çeşitli nedenleri olduğu ileri sürülmüştür. Başlıca nedenleri:
Ailesinde kısa boylu bireylerin bulunması, küçük doğan çocukların genetik olarak daha kısa olmasına neden olur.
Küçük doğan bebekler, anne karnındaki büyüme süreçlerini tam olarak tamamlayamadan doğdukları için yaşıtlarına göre daha kısa kalabilirler.
Küçük doğan bebekler ve çocuklarda, beslenme problemleri sık görülür ve bu nedenle boy ve vücut ağırlığında gerilik yaşayabilirler.
Küçük doğan çocuklarda, akciğer, kalp, bağırsak vs kronik sağlık sorunları sık görüldüğü için boy uzaması olumsuz etkilenir.
Küçük doğan çocuklarda büyüme hormonu salınım bozuklukları ve büyüme hormonu aksındaki bozuklukları sık görülür. Bu nedenle küçük doğan çocukların boyunun kısa kalma riski yüksektir.
Küçük doğan çocuklarda stres ve depresyon gibi psikolojik problemler sık görülür ve büyüme üzerinde olumsuz etki yapabilir.
Küçük doğan çocuklar bu nedenlerden dolayı, yaşıtlarına göre daha kısa kalabilirler. Küçük doğan çocukların yakın takip edilmesi ve büyüme problemi saptanır saptanmaz desteklenmeleri önemlidir.
Küçük doğan bebeklerin %10-15’inin boyu, erişkin yaşlara kadar kısa olarak devam eder.
Özellikle çok erken (28 haftadan önce) ve ciddi şekilde küçük doğan çocuklar ile anne-babası kısa olan çocukların kısa kalma riskleri çok fazla olduğu için daha yakından ve sık izlenmelidir.
Tüm önlemlere rağmen Küçük doğan bebekler yaşıtlarına göre kısa kalırlarsa, büyüme hormonu tedavisi ile boylarının daha uzun olması mümkün olabilir.
Büyüme Hormon Tedavisi, küçük doğan bebeklerde boy uzamasını arttırmak amacıyla kullanılmaktadır. Büyüme hormonu tedavisi, küçük doğan çocukların boy ve kilo gelişimini destekleyerek normal büyüme eğrisini yakalamalarına yardımcı olur. Büyüme Hormon Tedavisi ile küçük doğan bebeklerin en kısa zamanda hedeflenen boya ulaşılabilmesi sağlanabilir. Yani Büyüme Hormon Tedavisi, küçük doğan çocuklarda, erişkin boyunun daha uzun olmasında etkilidir.
Küçük doğan bebeklerde büyüme hormonu tedavisinin boy uzunluğunu 5-10 cm kadar artırabileceğini göstermektedir. Büyüme Hormon Tedavisi ile boy uzaması, tedavi süresine, tedaviye yanıtına ve bireysel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Küçük doğan bebeklerde Büyüme Hormon Tedavisi, 2001 yılında ABD’de ve 2003 yılında Avrupa’da onaylanmıştır. Ülkemizde, küçük doğan bebeklerin boyu 4 yaşına kadar yaşıtlarını yakalamamış ise (-2,5 SD), SGK tarafında Büyüme Hormon Tedavisi ödenmektedir. Bu nedenle 3-4 yaşına gelmiş ve hala boyu olan çocuklara büyüme hormonu tedavisi mutlaka düşünülmelidir.
Küçük doğan bebeklerde, Büyüme Hormon Tedavisi ile 3 yılda ciddi bir boy uzaması olmaktadır. Sonrasında da kemik epifizleri kapanana kadar, Büyüme Hormon Tedavisine devam etmek erişkin boyuna katkı sağlamaktadır.
Anne ve babası uzun olan küçük doğan bebeklerin büyüme hormon tedavisinden çok fayda görmesi ve uzun olması olasılığı daha yüksektir.
Büyüme Hormonu tedavisi, çocuklarda 40 yıldan uzun zamandır kullanılmaktadır. Büyüme Hormon Tedavisi, günümüzde etkili ve güvenli bir tedavi olarak başarıyla uygulanmaktadır. Ancak her tedavi yönteminde olduğu gibi büyüme hormonu tedavisinin de bazı yan etkileri olabilir. Bunlar arasında baş ağrısı, eklem ağrıları, şişlik gibi geçici durumlar yer alabilir.
Küçük doğan çocuklarda, insülin duyarlılığının azaldığı ve bu çocuklara Büyüme Hormon Tedavisi başlandığında insülin duyarlılığının daha fazla azaldığı da gösterilmiştir. Ancak uzun süreli Büyüme Hormonu Tedavisi uygulanan çocuklarda diyabet gelişmediği saptanmıştır. Diğer taraftan Büyüme Hormonu Tedavisi kesilidiğinde insülin duyarlılığının normale döndüğü gösterilmiştir.
Küçük doğan bebeklerde Büyüme Hormon Tedavisi boy uzaması dışında da küçük doğan bebeklere olumlu etkileri olmaktadır:
Yaşam Kalitesini Arttırır:
Küçük doğan bebeklerde Büyüme Hormon Tedavisi yaşam kalitesin artmasına da neden olmaktadır.
Küçük doğan bebeklere Büyüme Hormon Tedavisi yapıldığında hızlı boy uzaması nedeniyle yaşıtlarının boylarına ulaştıkları için, psikososyal ve davranış problemlerinin azaldığı gösterilmiştir. Ayrıca Büyüme Hormon Tedavisi bu çocukların zeka ve psikososyal fonksiyonlar üzerine olumlu etkileri olduğu saptanmıştır.
Kalp-Damar Hastalıkları Riskini Azaltır:
Küçük doğan bebeklerde kilo fazlalığı ve obezite riski yüksektir. Büyüme Hormon Tedavisi, yağsız vücut kitlesini arttırır ve yağ doku kitlesini azaltır. Böylece Büyüme Hormon Tedavisi, Kalp-Damar Hastalıkları riskini azaltır.
Büyüme Hormon Tedavisi, küçük doğan bebeklerde sık görülen tansiyon yüksekliği ve kolesterol yüksekliğinde iyileştirici etkileri söz konusudur.
Kemik Kalitesini Arttırır:
Büyüme Hormon Tedavisi, küçük doğan bebeklerde kemik kitlesinin ve kemik kalitesinin (kemik mineral dansitesinin) artmasına neden olarak, kemikler için olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir.
Küçük doğan bebekler, genellikle doğumda düşük ağırlıkla doğdukları için büyüme süreçlerinde yaşayabilecekleri problemleri erken fark etmek ve erken tedavi etmek çok önemli ve değerlidir.
Düzenli Sağlık Kontrolü:
Küçük doğan bebekler, doğumdan sonra çocuk doktoru tarafından düzenli olarak takip edilmelidir. Özellikle ilk 2 yıl, küçük doğan bebeklerin gelişimlerinin izlenmesi kritik öneme sahiptir.
Büyüme İzlenmesi:
Bebeğin boyu, kilosu ve baş çevresi düzenli olarak ölçülmeli ve büyüme izlemi önemli ve gereklidir. Her küçük doğan çocuğun büyüme ve gelişmesi, çocuğa özgün seyir göstereceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, küçük doğan çocukların büyüme ve gelişimleri dikkatle izlenmeli ve gerektiğinde derhal müdahale edilmelidir.
Özellikle çok erken (28 haftadan önce) ve ciddi şekilde küçük doğan çocuklar ile anne-babası kısa olan çocukların kısa kalma riskleri çok fazla olduğu için daha yakından ve sık izlenmelidir
Küçük doğan bebekler, ilk yıl 1-3 ayda bir; 1 yaşından sonra 6 ayda bir büyüme ve gelişme acısından kontrol edilmelidir. Küçük doğan çocuklar, çocuk doktoru tarafından ergenlik tamamlanıncaya kadar kontrollere devam edilmelidir.
Ergenlik, başlı başına özel bir dönem olduğu için, geri dönüşümü olmayan problemlerin saptanması ve erken tedavisi için özellikle önemlidir. Küçük doğan her çocuk ergenlik başlangıcında mutlaka büyüme ve gelişme konusunda kontrol edilmelidir.
Beslenme Değerlendirilmesi:
Küçük doğan bebeklerde en önemli problemlerden biri beslenme bozuklukları olduğu için, beslenme durumu mutlaka düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir.
Bebeklik döneminde anne sütü ile beslenme en idealidir.
Bebek yetersiz beslenmeden muzdarip olmadığı sürece 6 aylık olana kadar, ek besin takviyesinden kaçınılması önerilir.
Ancak beslenme problemleri ve yetersiz kilo alımı söz konusu ise, gerekli durumlarda formül mamalar da kullanılabilir.
Ek gıdaya başlama ile birlikte sağlıklı ve yeterli beslenmenin sağlanması ve kontrolü önemlidir.
Küçük doğan çocuklarda obezite riski fazla olduğu için, beslenme yetersizliği yanı sıra kilo fazlalığı acısından da çocuklar takip edilmelidir.
Gelişim Değerlendirmesi:
Küçük doğan bebeklerin motor becerileri ve gelişimsel aşamaları izenmelidir (başını tutma, oturma, emekleme, yürüme, koşma vb.).
Çocukların oyun ve etkileşimlerle zihinsel gelişimi desteklenmeli; sosyal etkileşimleri gözlemlenmelidir.
Sağlık Durumunun İzlenmesi:
Sağlık kontrolleri yanı sıra düzenli kan ve idrar tahlilleri ile küçük doğan çocuklar kontrol edilmelidir.
Küçük doğan bebeklerde kansızlık, demir eksikliği, D vitamini eksikliği, B12 vitamini eksikliği, folik asit eksikliği ve çinko eksikliği sık görüldüğü için düzenli laboratuvar değerlendirmesi çok faydalıdır.
Çünkü küçük doğan çocuklar, yukarıda da açıklandığı üzere kansızlık, vitamin eksikliği, erken kıllanma, obezite ve insülin direnci gibi bazı sağlık sorunlarına daha yatkındır.
Küçük doğan çocuklara, Sağlık Bakanlığı aşılama programına uygun olarak aşılar zamanında yapılmalıdır.
Küçük doğan bebekler;
6 aya kadar büyüme atağı yapmayıp boyu, yaşıtlarını yakalamamış olan çocuklar, 2 yaşında çocuk endokrinoloji uzmanına sevki gerekir.
Çok erken (28 haftadan önce) ve ciddi şekilde küçük doğan çocuklar ile anne-babası kısa olan çocukların kısa kalma riskleri çok fazla olduğu için, çocuk endokrinoloji uzmanı tarafından yakın izlenmelidir.
Bebeklik döneminde hızlı kilo alan çocuklar, ileri yaşlarda obez olma riskleri yüksektir. Bu nedenle hızlı kilo alan çocuklar çocuk endokrinoloji uzmanı tarafından yakın izlenmelidir.
Ayrıca çocukta, küçük baş çevresi, zeka veya gelişme geriliği, orantısız vücut bölümleri, görünümlerinde anormallik (dismorfik bulgular) ve anne-baba boyuna göre yakalama yapamadıysa, daha erken yaşlarda çocuk endokrin uzmanına sevki gerekir.
Sonuç olarak;
Küçük doğan bebeklerde beslenme sorunları, büyüme geriliği, kronik hastalıklar ve diğer sağlık sorunları sık görülür.
Her bebeğin durumu farklı olduğundan, bireysel ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Küçük doğan bebeklerin düzenli olarak takip edilmesi, büyüme geriliği, beslenme sorunları, kronik hastalıklar ve diğer sağlık sorunlarının erken teşhisi ve tedavisi için çok önemlidir. Böylece sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve gelişmeleri sağlanır.
Büyüme Hormon Tedavisi, küçük doğan bebeklerin erişkin boyunu arttırmada etkilidir. Büyüme Hormon Tedavisi alan küçük doğan çocukların yakın izlenmesi ve Büyüme Hormonu Tedavisine cevabın değerlendirilmesi önemlidir.
Küçük doğan çocukların, ergenlik gelişimlerinin yakından izlenmesi ve erken tedavisi çok önemlidir. Böylelikle erişkin boyun daha uzun olmasına ve olası diğer problemlerin erken tedavisine olanak sağlar.
Ankara Çocuk Endokrinoloji Uzmanı olarak size ve çocuklarınıza yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.